17 Ocak 2012 Salı

AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?

"Aşk gerçekten bu kadar yıkıcı mı?" diye başlık atmış Ayşe Arman yazısına. Sonra da Fatma ile Ahmet’in hikayesini anlatmış.
Ben de soruya soruyla karşılık vereyim; Peki, aşk her şeyi affeder mi?
Özlem Tekin’in kulakları çınlasın, bu şarkısı meşhur olduğunda arkadaş ortamında en çok tartıştığımız konu buydu: “Aşk her şeyi affeder mi, ya da affettirir mi?”
Bence, aşk ne her şeyi affeder, ne de affettirir.  Bunun aşkla değil o kişinin karakteriyle ilgisi vardır.

Dürüst, sağlam karakterli bir insan aşka sığınarak Fatma’nın yaptıklarını yapabilir mi? Ne kadar aşık olursa olsun. Kimseyi düşünmese de yavrusunu düşünür.  Geleceğini düşünür.  Cana kıyma hakkımızın olmadığını düşünür. 
Aşkı için savaşır, acı çeker, sabreder. Ama kişiliğinden ödün vermez. Burada kastettiğim gurur değil. Yanlış anlamayın. Aşkta gurura ben de inanmam. Aşk için gerekirse, sevgilinizin ayaklarına kapanabilirsiniz. Burada kast ettiğim onur.  Sizi, siz yapan değerler. Sağlam karakterli bir insan, aşkın onurunu çiğnemesine ve onu insanlıktan çıkartmasına izin vermez.

AA yazısında Fatma’nın karakterinden bahsetmiş zaten; “Ama deli, zapt edilemeyen tay gibi, başına buyruk, dediğim dedik.” Bence bu davranış bencil, kendini dünyanın merkezi sanan insanların tarzıdır. Kendi mutluluğundan ve isteklerinden ötesini  ne görebilir, ne düşünebilirler.  Onlar için elzem olan o anki arzuları ve istekleridir. Gerisi önemli değildir.
Yoksa adam gibi konuşup anlaşmak, boşanmak varken, niye sevgilisini cinayete teşebbüs ettirsin ki. Ama bekleyemez, boşanmayı bekleyecek sabrı yoktur, beklerken acı çekmeye niyeti de yoktur.  Her şey hemen olmalıdır.  Bütün engeller, hemen ortadan kalkmalıdır. Oysa beklemek acı demek, belki vicdan azabı demek, sabır demek, sıkıntı demek.  Bencil insanların bunlara tahammülü yoktur. O sadece mutlu  olmalıdır.

Böyle insanlar, sadece kendi isteklerini bilirler, yaptıklarından ötesini görmek istemezler. Ve sonunda işte böyle cezalarını bulurlar. 
Haa, cezasını bulur da akıllanır mı, dersiniz? Sanmam!. O hala kadere, şanssızlığına, duruma uyanan polislere, işi yüzüne gözüne bulaştıran sevgilisine  filan kızıyordur.  Olan sadece, bu kadının çocuğu, kocası, ailesi olma bahtsızlığına uğrayanlara olur.

Allah geride kalanlara sabır versin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder